Fosil yakıtların kullanımından sonra, sanayi devrimiyle birlikte 150 bin yılda 1 derece ısınan dünya şimdi 150 yılda 1 derece ısınıyor.
Mimarlar Odası Samsun Şubesi tarafından DSİ 7. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda "Kentsel Afetler Karşısında Kent" konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, küresel ısınma, kuraklık ve etkileri, dünyanın durumu gibi konular hakkında bilgi verdi.
İlklim değişiklikleriyle ilgili br çok bilgi kirliliğinin olduğunu belirten Mikdat Kadıoğlu, havanın çok bulunan bir madde almadığını, dünya yüzeyinde çok ince bir tabaka olduğunu, bir elmanın dış kabuğu gibi örneklenebileceğini, dünyanın her yerinde havanın ise bulunmadığını söyledi. Meteorolojik afetlerin artığını, kuraklık ve sel olaylarında yükseliş gözlendiğini ifade eden Kadıoğlu, her olayı iklim değişikliğine yormanın da yanlış olduğuna dikkat çekti. "Dünyada iklim değişmiştir" diyen Kadıoğlu, "İklim değişken bir şeydir. Sürekli değişir, değişkenliklerinin ise belli nedenleri vardır. Ama 150 bin yılda 1 derece ısınıp, 1 derece soğuyarak buzul çağlardan gelip sıcak evrelere çıkıyormuşuz. Şimdi sanayi devrimi denen 1850 yılından 2000 yılana kadar baktığımızda 1 derece ısındık. Bin kat daha büyük bir ısınma var. İnsanoğlu artık iklim değiştiriyor. 2030 yılında 2 derece ısınma bekliyor. 180 yılında 2 derece ısınan bir dünya olacak. Ani iklim değişikliği oluşturuyor. Eskiden uyum sağlanırdı, şimdi bitki türü ve hayvan uyum sağlayamıyor" dedi.
Fosil yakıtlarının gücüyle başlayıp , şimdiki motorlu araçlar sürecine geçen dönemde dünyanın çok etkilendiğini ifade eden Prof. Kadıoğlu, "Kuzeydeki bazı ülkeler para kazanmak için bunu yaptı. Bundan en çok güneydeki fakir ülkeler zarar görüyor. Dünya barışını tehdit eden bir problem. İnsan oğlu fosil yakıtlarını keşfediyor ve hücum yaşanıyor. Karbondioksit yüzde 75 sanayi ve fosil yakıtlar, yüzde 25'ini arazi yapısının değiştirilmesinden kaynaklanıyor. Suyun döngücü var. Ağaçları yok ederek, bataklıkları kurutarak su döngüsünü de yok ediyoruz" diye konuştu.
En hızlı ısınmanın kutuplarda gerçekleştiğine ve bu yıl 22 derece sıcaklık kaydedildiğini vurgulayan Kadıoğlu, fazla ısınma olunca denge ve iklim hareketlerinde bozulmanın olduğunu kaydetti. Kadıoğlu, "Beklenen yağışları almıyoruz. Böyle olmuyor, tamamen kuraklaşıyoruz. AB göç bekliyor Afrika ülkelerinden. Toprak yüzde 25 kuruyacak. Bu daha fazla sulu tarıma ihtiyaç demek. Deniz suyu ortalama 59 santimetre yükselecek. Karadeniz'de bu seviye 2100 yılana kadar 1.5 metreyi bulacak. Gerçekleşiyor mu, işaretleri var mı?, evet var. 1980 yılında bu yana küresel ısınma dönüyor. Her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak. Bur da en çok etkilenen kuşlar oluyor. Kitlesel halinde kanarya, bülbül gibi kuş ölümleri yaşanıyor. Eskiden madenlerde metan gazını ölçmek için madene kanarya kuşu getirirlerdi. Kuş fenalaşınca madenciler madeni terk ederdi. Şimdi bunları yaşıyoruz. Dünyada kuş ölümleri yaşanıyor" şeklinde konuştu.
Kadıoğlu, Avrupa'nın kirli sanayisi Türkiye'ye aktığını Türkiye'de gıda güvenliğinin tehlikede olduğunu sözlerine ekledi. Mimar-Yazar Oktay Ekinci'nin başkanlık ettiği panele, ODTÜ Öğretim Üyesi Can Kubin, DSİ 7. Bölge Müdür Yardımcısı Erdoğan Özvarol, Mimar Embiya Sancak da konuşmacı olarak katıldı. 24 Ağustos'ta Samsun'da yaşanan sel felaketi masaya yatırıldı. Altyapı eksikliği, geçici önlemler, yanlış uygulamalar gibi konulara dikkat çekildi.